Anasayfa İslam ve İnsan Allah’ın Müminlere Yardımı

Allah’ın Müminlere Yardımı

tarafından Nasihatler.Com
2 dakika Okuma süresi
A+A-
Orjinale Dön

Allah’ın Müminlere Yardımı

İlâhî yardım yüce Allah’ın müminlere vaadidir. Cenâb-ı Hak peygamberlerine ve mümin kullarına yardım etmeye söz vermiştir. “Biz hiç şüphesiz elçilerimize ve iman edenlere dünya hayatında yardım ederiz” (Mü’min 40/51) ve, “Müminlere yardım etmek bizim üzerimize bir haktır” (Rûm 30/47) buyrulmuştur.

Bu âyetler mümin kula güç vermekte, sıkıntılar karşısında neticenin mutlaka kendi lehine olacağını bildiği için teselli olmaktadır. Mümin, bu ilâhî vaade güvenerek Rabb’ine dua ve niyazda bulunmaktadır. Vaadinden asla dönmeyen, vaadi mutlaka gerçekleşecek olan Cenâb-ı Hakk’a olan sarsılmaz güveni sebebiyle mümin, Rabb’inden daima bu yardımı beklemektedir.

İlâhî yardım Cenâb-ı Hakk’ın dilediği çeşitli şekillerde olabilir. Düşmanın kalbine korku vermek, savaşta yardım için melekleri göndermek, müminin gönlüne cesaret vermek, hiç beklenmeyen yerden rızık vermek, müminin arzu ve dileklerini gerçekleştirmek bu yardım şekillerinden sadece birkaçıdır. Allah’ın yardımını arzu eden müslüman, Allah’ın emirlerine karşı gelmemeli, O’na karşı isyan sayılabilecek söz, tavır ve davranışlardan sakınmalıdır. İlâhî yardım O’nun yolunda gidenlerle beraberdir

Vahşi At Gibi

Sâdât-ı kirâmın büyüklerinden merhum Seyyid Muhammed Raşid hazretleri şöyle demiştir: “Nefis aynen azgın ata benzer. Dizginleri zaptedilmeyince sahibini yere çarpıp parçalar, belki kendisi de beraber parçalanır. Hem kendini hem de sahibini felakete götürür. Ama atın dizginleri sağlam tutulur, ona hâkim olunursa at koşar, sahibine teslim olur.

İşte nefis de böyledir. Ona hâkim olunursa insanı Allah’a götürür. Allah’a ancak nefse hâkim olmakla ulaşılır. Allah’a ulaşmak iki adımdır. Birinci adım nefsin üzerine konur, ikinci adımda Allah’a ulaşılır.”

Üç Tip Arkadaş

Birincisi gıda gibidir. Zaruridir, ona her zaman ihtiyaç duyulur.
Diğeri ilaç gibidir. Gerektiği vakit ihtiyaç duyulur.
Üçüncüsü ise hastalık gibidir. Kendisine asla ihtiyaç duyulmaz.

Halife Me’mûn şöyle demiştir: “Arkadaş üç çeşittir:

Bu üçüncü tip kişilerle kul imtihan halindedir. O öyle biridir ki ne ünsiyet kurulur ne de ondan faydalanılır. Birincisi ise Allah Teâlâ tarafından kuluna ihsan edilen bir nimettir” (Ebû Tâlib el-Mekkî, Kûtü’l-Kulûb).

Bunları da beğenebilirsiniz